MÜSNED-İ HANBEL

BABLAR    KONULAR    NUMARALAR

CİHAD

<< 1871 >>

57- Hevazin Kabilesinden Alınan Esirlerin Karşılıksız Olarak Bırakılması

 

1. Misver b. Mahrame ve Mervan

 

13540 (1) Mervan ve Misver b. Mahreme bildiriyor: Hevazin kabilesinden bir grup müslüman olmuş olarak Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gelip mallarının ve esirlerin kendilerine geri verilmesini istediklerinde Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kalkıp: "Benim yanımda şu gördükleriniz vardır. Benim için sözlerin en güzeli doğru olanıdır. İki şeyden birini seçin. İster malınızı, ister kadın ve çocuklarınızı alın. Ben sizi bir müddet beklemiştim'' buyurdu. ResUlullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Taiften döndükten sonra on küsür gece onları beklemişti. Artık Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in iki şeyden sadece birini vereceğini bildikleri zaman: "Biz kadınlarımız ve çocuklarımızı seçiyoruz" dediler. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kalkıp en layığıyla Allah'a hamdü sena ettikten sonra Müslümanlara şöyle buyurdu: ''Derim ki! Bu kardeşleriniz tövbe etmiş bir şekilde geldiler. Ben de onlara kadınlarını ve çocuklarını geri vermeyi uygun buldum. Kim onları kendi isteğiyle vermek isterse bunu yapsın. Kim de bizim kendisine Allah'ın bize vereceği ilk (eyiden vermemize kadar bunları elinde tutmak isterse o da öyle yapsın.'' Bunun üzerine oradakiler: "Biz kendi isteğimizle (bu esirleri geri) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e veriyoruz" dediler. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Sizden (bu esirleri karşılıksız olarak bırakmak konusunda) kimin izin verip kimin vermediğini bilemedik. Gidin ve toplanıp konuşun’’ buyurunca, toplanıp konuştular ve ileri gelenler geri dönüp hepsinin de esirlerini karşılıksız olarak bırakmaya izin verdiklerini bildirdiler. Hevazin esirleri hakkında bana ulaşan budur.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Buhari (3/131), Ebu Davud, cihad 3/62 (2693) ve Beyhaki (6/360) rivayet ettiler.

 

 

2. İbn Ömer

 

13541 (1) İbn Ömer der ki: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Huneyn'den geri döndüğü zaman Hz. Ömer kendisine Cahiliye döneminde bir gece itikafa çekilmeyi adadığını ve ne yapması gerektiğini sordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisine adağını yerine getirmesini emretti. Bunun üzerine Ömer çekip gitti. Huneyn'de ele geçirdiği bir cariyeyi benimle gönderdi. Konakladığım zaman onu bedevilerden bir kişinin evinde bıraktım. Bir de baktım ki Huneyn'de ele geçirilen esirler çıkmış: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bizi azat etti" demekteydi. Bunun üzerine Ömer, Abdullah'a: "Git onu serbest bırak"" dedi. Ben de gidip onu serbest bıraktım.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Buhari (3144, 4320) ve Müslim (1656) rivayet ettiler.

 

 

 

13542 (2) Abdullah b. Ömer der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hevazin'de ele geçirmiş oldukları cariyelerden birini Ömer b. el-Hattab'a verdi. Ömer de onu bana hibe etti. Ben de onu bana gelin olarak hazırlamaları için Cumah oğullarından olan dayılarıma gönderdim. Ben de Beytullah'ı tavaf edip gelmek istiyordum. Döndüğümde onunla evlenmek istiyordum. Tavafı bitirip Mescid'den çıktığımda insanların kargaşa içinde olduğunu gördüm. Onlara: "Ne oluyor?" dediğimde: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize çocuklarımızı ve kadınlarımızı geri verdi" dediler. Bunun üzerine onlara sizin kızınız Cumah oğulları yanındadır. Gidin onu alın" dedim. Onlar da gidip onu aldılar.

 

[Sahih]

 

 

 

13543 (3) İbn Ömer bildiriyor: (Babam Hz.) Ömer, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e Ci'rane'de iken: "Ben Cahiliye döneminde Mescid-i Haram'da bir gece it ik afa çekilmeyi adadım" dedi. -Abdussamed rivayetinde: "Beraberinde Hevazin esirlerinden bir köle vardı" ibaresi geçmiştir- Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: ''Git itikafa çekil'' buyurdu. Ömer de gidip itikafa çekildi. Ancak namaz kılarken insanların: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hevazin esirlerini azat etti" dediğini işitti. Bunun üzerine köleyi çağınp onu azat etti.

 

[Sahih]

 

14208 (4)'te tekrar edecektir.

 

 

3. Abdullah b. Amr

 

13544 (1) Amr b. Şuayb, babasından, o da dedesinden bildiriyor: Huneyn gününde Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına Hevazin'den bir grubun geldiğine ve: "Ey Allah'ın Resulü! Bizler asilzade bir aşiretiz. Bizlere istediğimizi ver, Allah ta sana versin. Başımıza gelen musibeti (savaşta kaybettiğimiz mal ve esirleri) siz de biliyorsunuz" dediklerine şahid oldum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''O halde kadınlarınız ve çocuklarınızIa mallarınız arasında tercih yapın'' buyurdu. Onlar: "Bizi mahmız, kadınlarımız ve çocuklarımız arasında muhayyer bıraktın. Biz kadınlarımız ve çocuklarımızı seçiyoruz" dediler. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Benim ve Abdulmuttalib oğullarının hissesine düşenler sizindir. Öğle namazını kıldıktan sonra, siz: ''Biz çocuklarımız ve kadınlarımız hakkında Resulullah'ını Müslümanlar katında, Müslümanların da Resulullah katında şefaatini diliyoruz’’ deyin'' buyurdu. Onlar da öyle yaptılar. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Benim ve Abdulmuttalib oğullarının hissesine düşenler sizindir'' buyurdu.

Muhacider: "Bizim hissemize düşenler Resulullah'ındır" dedi. Ensar da aynı şeyi söyledi. Uyeyne b. Bedr: "Benim ve Fezara oğullarının hissesine düşenleri vermeyiz" dedi. Akra' b. Habis: "Benim ve Temim oğullarının hissesine düşenleri vermeyiz" dedi. Abbas b. Mirdas: "Benim ve Süleym oğullarının hissesine düşenleri vermeyiz" dedi. Süleym oğulları kalkıp:

"Yalan söylüyorsun! Bizim hissemize düşenler Resulullah'ındır" deyince, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ey insanlar! Onlara kadınlarını ve çocuklarını geri verin. Kim kendine düşen hisseyi tutmak ve karşılıksız olarak vermek istemezse, ona Allah'ın bize ilk kazandıracağı ganimetIerden altı hisse verilecektir'' buyurdu. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) devesine binince insanlar: "Ganimet mallarını aramızda taksim et" diyerek Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) semure ağacına doğru sıkıştırdılar ve hırkası ağacın dalına takılıp yere düştü. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ey insanlar! Bana hırkamı verin. Vallahi Tlhame vadisindeki bütün ağaçlar ganimet olsaydı hepsini taksim eder size verirdim. Siz de o zaman bana cimri, korkak ve yalancı gözü ile bakmazdınız'' buyurdu. Sonra devesine gidip hörgücünün üstünden iki parmağı arasına bir kıl alarak: ''Bana ganimetten bunun kadar bir şey bile yoktur. Ancak hisseme düşen beşte birdir, o da size iade edilmektedir. Ganimet mallarından elinizde iğneden ipliğe ne varsa getirip geri verin. Çünkü ganimet malından hainlikle alınan malı kıyamet gününde sahibini ayıplayıcı olur, ona ateş ve utanç verici bir şey olur'' buyurdu.

Yanında bir tutam kıl bulunan bir adam kalkıp: "Ben bunu devemin çulunu tamir etmek için almıştım" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Eğer bu şey benim hisseme veya Abdulmuttalib oğullarının hissesine düşerse senin olsun'' buyurdu. Adam: "Ey Allah'ın Resulü! Mademki iş buraya kadar vardı, artık bu yumak bana gerekmez" dedi ve elindeki kılları yere attı.!

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Taberi, Tarih (3/234-136), Beyhakl, es-Sünenu'l-Kübra (6/336, 337) ve Nesai (2/133) rivayet ettiler.

Heysemi, Mescma'uz-Zevaid (6/187, 188) der ki: "Hadisi Ahmed rivayet etmiş olup iki senedinden birinin ravileri, güvenilir kimselerdir.''

 

 

 

13545 (2) Amr b. Şuayb, babasından, o da dedesi Abdullah b. Amr'dan bildiriyor: Hevazin'den Müslüman olmuş bir grup  Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ci'rane'de iken yanına geldiler ve: "Ey Allah'ın  Resulü! Bizler asilzade bir aşiret iz ve başımıza gelen musibeti (savaşta kaybettiğimiz mal ve esirleri) siz de biliyorsunuz. Bizlere istediğimizi ver, Allah ta sana versin" dediler. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Sizin için çocuklarınız ve kadınlarınız mı daha sevgilidir, yoksa mallarınız mı?'' buyurdu. Onlar: "Ey Allah'ın Resulü! Bizi malımız, kadınlarımız ve çocuklarımız arasında muhayyer bıraktın. Sen bize kadınlarımızı ve çocuklarımızı geri ver. Onlar bizim için daha sevgilidir" dediler. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Benim ve Abdulmuttalib oğullarının hissesine düşenler sizindir. Cemaatle birlikte öğle namazını kıldıktan sonra, siz: ''Biz çocuklarımız ve kadınlarımız hakkında Resulullah'ını Müslümanlar katında, Müslümanların da Resulullah katında şefaatini diliyoruz'' deyin. O zaman size (payımızda olanı) vereceğim ve (Müslümanların da vermesini) isteyeceğim’’ buyurdu. Onlar da öğle namazını kıldıkları zaman Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in emrettiği gibi yaptılar. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Benim ve Abdulmuttalib oğullarının hissesine düşenler sizindir'' buyurdu.

Muhacirler: "Bizim hissemize düşenler Resulullah'ındır" dedi. Ensar da:

"Bizim hissemize düşenler Resulullah'ındır" dedi. Akra' b. Habis: "Benim ve Temim oğullarının hissesine düşenleri vermeyiz" dedi. Uyeyne b. Hısn b. Huzeyfe b. Bedr: "Benim ve Fezara oğullarının hissesine düşenleri vermeyiz" dedi. Abbas b. Mirdas: "Benim ve Süleym oğullarının hissesine düşenleri vermeyiz" deyince, Süleym oğulları: "Hayır, bizim hissemize düşenler Resulullah'ındır" karşılığını verdi. Abbas: "Ey Süleym oğulları! Beni küçük düşürdünüz" dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim kendine düşen hisseyi tutmak ve karşılıksız olarak vermek istemezse, ona, Allah'ın bize ilk kazandıracağı ganimetIerden altı hisse verilecektir" buyurdu. Bunun üzerine çocuklarını ve kadınlarını onlara geri verdiler. 

 

[Sahih]

 

25459 (l)'de tekrar edecektir.